- 4.Allah’ın İsimleri (Esmaü’l-Hüsna)
- /
- 3.Esmaü'l-Hüsna Özet Bilgiler
Esmaü’l-Hüsna: “er-Rezzak”
Bu yüce isim Allah Teâlâ’nın şu ayetinde geçmektedir:
﴾ إِنَّ اللَّهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَتِينُ ﴿
“Şüphesiz Allah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir.”
Er-Rezzak “Razık (rızık veren)” ism-i failinin mübalağa kalıbındandır. (Yani çokça rızık veren anlamında mübalağa isimdir). Allah Teâlâ sayıları ne kadar çok olursa olsun kullarına rızık verir ve onlardan her birini sınırsız bolca rızıkla donatır.
Rızık iki çeşittir; bedene verilen rızık ve ruha verilen rızık. Âlimler der ki:
Bedene verilen rızık besinlerdir, ruha verilen rızık ise Allah’ı bilmek ve tanımaktır.
Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:
﴾ وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُ وَاسْتَوَى آتَيْنَاهُ حُكْماً وَعِلْماً وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ ﴿
“Mûsâ, olgunluk çağına ulaşıp gelişimini tamamlayınca, biz ona ilim ve hikmet verdik. Biz, iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.”
İşte burada bahsedilen de rızıktır ve rızkın çeşitlerinden biridir.
Namaz, Rızkın Çoğalma Sebeplerinden Biridir:
Rızkın bolluk sebeplerinden biri de namazdır. Zira Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:
﴾ وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْأَلُكَ رِزْقاً نَحْنُ نَرْزُقُكَ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَى ﴿
“Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmanındır.”
Çünkü Allah Teâlâ rızkımızı vermeyi üstlenir. Fakat bizden de ahretimiz için amel işlememizi ister. Ve şöyle buyurur:
﴾ وَفِي السَّمَاءِ رِزْقُكُمْ وَمَا تُوعَدُونَ ﴿
“Gökte rızkınız ve size vaat olunan şeyler vardır.”
Bu ayet ve diğer ayetlerde rızkımızı vereceği konusunda bizi temin eder, rahatlatır. Buna rağmen insanlar inkâr ederler ve rızık için dünya malı için dinlerini satarlar.
Allah’ın rızık veren, çok güçlü ve kuvvetli olduğunu bilirseniz, tüm gayenizi O’na yöneltirsiniz. Fakat insanlar bazen herhangi bir kişiye yönelir ve rızıklarını onda ararlar. Ancak Allah’ın Rezzak olduğunu, rızkı bolca vermeye kadir olduğunu bilseler, sadece O’na yönelirler. Böylece izzet, ikram, gönül rahatlığı ve Allah Azze ve Celle katında itibar kazanırlar.
Bir kişiye rızkın belli miktarda verilmesine gelince, bu azlık bir cezadır, asla acziyetten dolayı bir eksilme değildir. Allah’ın hikmeti gereği bir eksilmedir, ona ihtiyaç duyduğu için asla değildir. Zira Allah Teâlâ buyuruyor ki:
﴾ وَإِنْ مِنْ شَيْءٍ إِلَّا عِنْدَنَا خَزَائِنُهُ وَمَا نُنَزِّلُهُ إِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ ﴿
“Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanımızda olmasın. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.”
Rasulullah (s.a.v.) de şöyle buyurmaktadır:
(( إِنَّ الرَّجُلَ لَيُحْرَمُ الرِّزْقَ بِالذَّنْبِ يُصِيبُهُ ))
“Kişinin rızıktan mahrum edilmesi, işlediği bir günahtan dolayıdır.”
Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
وَلَوْ بَسَطَ اللَّهُ الرِّزْقَ لِعِبَادِهِ لَبَغَوْا فِي الْأَرْضِ ﴿
﴾ وَلَكِنْ يُنَزِّلُ بِقَدَرٍ مَا يَشَاءُ إِنَّهُ بِعِبَادِهِ خَبِيرٌ بَصِير
“Allah, kullarına (tümüne birden) rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde mutlaka azgınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir. Şüphesiz O, kullarından hakkıyla haberdardır ve onları hakkıyla görendir.”
Ramazan ayında Allah’ın bu esması da tecelli eder. Allah Teâlâ onunla gönüllerimizi seher vakti ve gece namazlarında sekinet ve ülfet ile rızıklandırır, iftar sofralarımızda da bedenlerimize rızık bahşeder.