- 4.Allah’ın İsimleri (Esmaü’l-Hüsna)
- /
- 3.Esmaü'l-Hüsna Özet Bilgiler
Esmaü’l-Hüsna: “es-Sabur”
“es-Sabur” İsminin Ramazan ayındaki tezahürleri
Bu isim Kuran’ı Kerim’de geçmemektedir. Fakat bu ismin Allah Teâlâ’nın esmalarından biri olduğuna dair birçok delil mevcuttur. “es-Sabur” kendisine isyan eden kullarını cezalandırmada acele etmeyen, çok sabırlı demektir. Daha sonra dilerse cezalandırır, dilerse cezalandırmaz. Zira Allah Teâlâ buyuruyor ki:
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللَّهُ النَّاسَ بِمَا كَسَبُوا مَا تَرَكَ عَلَى ظَهْرِهَا مِنْ دَابَّةٍ ﴿
﴾ وَلَكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى فَإِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِعِبَادِهِ بَصِيراً
“Eğer Allah, insanları kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah, kullarını hakkıyla görmektedir.”
Cezalandırmanın geciktirilmesi Sabur isminin delaletidir. Sanki Allah Teâlâ insanlara tövbe etmeleri için bir fırsat vermektedir. O’na dönmeleri, affedilmeyi ve bağışlanmayı istemeleri için bir fırsat.
Çünkü burada amaç kulların doğru yolu bulmalarını sağlamak, onları mutlu etmek ve merhamet etmektir. Eğer kasıt kanunları uygulamak olsaydı, yerkürenin üzerinde hiçbir canlı bırakmazdı.
Bir diğer ayet de yine “Sabur” ismine delalet eder:
﴾ وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَأَمْلَيْتُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ ﴿
“Andolsun, senden önce de nice peygamberler alaya alındı da ben inkâr edenlere bir süre (mühlet) verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Benim cezalandırmam nasılmış!”
İnsan bazen güçlü ve kibirli, çok dirençli, zengin, egemenlik sahibi bir kâfir gördüğü zaman dengesi bozulur ve kendi kendine der ki: “Allah nerede?” Rabbimiz Azze ve Celle bu soruya ne ile cevap verir? Güçlü, zengin, hâkim, kibirli, zorba, inkârcı ve alay eden bir kâfir gördüğünüzde Firavun’u hatırlayın. Firavun şunu dememiş miydi:?
﴾ أنا ربكم الأعلى ﴿
“Ben, sizin en yüce Rabbinizim!”
“Allah nerededir?” İşte Allah şöyle buyurmuştur:
﴾ لَا يَغُرَّنَّكَ تَقَلُّبُ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي الْبِلَادِ ، مَتَاعٌ قَلِيلٌ ثُمَّ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمِهَادُ ﴿
“Kâfirlerin refah içinde diyar diyar dolaşmaları sakın seni aldatmasın. (Onların bu refahı) az bir yararlanmadır. Sonra onların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası!”
İnsana Sabır Emredilmiştir:
Öyleyse Allah Teâlâ saburdur, çok sabredendir ve bizlere de sabretmemizi emretmiştir:
﴾ وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ ﴿
“Rabbinin rızasına ermek için sabret.”
Sabır Allah dışında bir şey için de olabilir. İnsan mazlum olduğunda, ona zulmeden bir düşmanı olduğunda hiçbir şey yapamaz ve sabreder. Hayır, çünkü o sabreder ama yapabileceği bir şey zaten yoktur. Bu Allah’ın bize emrettiği sabır değildir. Asıl sabır bir şey yapmaya güç yetirebiliyorken, Allah’a olan imanınızın sizi sabırlı olmaya yöneltmesidir.
﴾ وَاصْبِرْ وَمَا صَبْرُكَ إِلَّا بِاللَّهِ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُ فِي ضَيْقٍ مِمَّا يَمْكُرُونَ ﴿
“Sabret! Senin sabrın ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan yana üzülme. Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme.”
Allah Teâlâ size yardım etmeden asla sabredemezsiniz.
Ramazan ayında da mümin sabır ile ahlaklanır:
Allah’a itaat konusunda sabırlı davranarak sadece Allah için yeme içmeyi bırakır, oruca mani olan her şeyden sakınır.
Yine Allah’ın emirlerine bağlı olmak konusunda tüm organlarıyla günahlara karşı sabreder.
Bu durum Ramazan ayında başlamalı ve tüm sene boyunda devam etmelidir.